27 Mart 2012 Salı

SESLİ DEFTER: Selva Erdener: "Birilerinin söylemesi Lazım!"


SESLİ DEFTER
Sevgican YAĞCI AKSEL
sevgicanyagci@gmail.com
 Cumhuriyet Ankara s. 2
27 Mart 2012




Opera sanatçısı Selva Erdener, çok iyi bestecilerimizin olduğunu söylüyor... 
‘Birilerinin söylemesi lazım!’



Ankaralı Opera Sanatçısı Selva Erdener, yurtdışında da başarılarıyla anılan bir soprano. Operanın yanı sıra kendi topraklarının müziğine de büyük emek veriyor. Şu sıralar “Medea” oyunu nedeniyle çoğunlukla yurtdışında bulunan Erdener’le müziğe bakışı ve yeni albümü “Düşlerimin Toprağı” üzerine söyleştik:

 Medea’dan başlayalım... Bu oyun için neden Türkiye’den bir soprano seçildi?
“Medea”nın dünya prömiyeri geçen yıl yapıldı. Bu yıl Belçika ve Hollanda’da temsiller veriyoruz. Doğulu özellikler taşıdığım için, Türk müziğinin komolarını, gırtlağını, özel namelerini duymak istedikleri için seçildim.





Bu deneyiminize dayanarak soruyorum, Türkiye’de opera sanatı Batı ülkeleriyle kıyaslandığında ne durumda?
Dünyadaki örneklerinden oldukça farklı. Bilet fiyatları bile yaklaşımı ortaya koyuyor. Bizde çok iyi sanatçılar var, potansiyelimiz yüksek ama sahne olanaklarımız, teknik olanaklarımız zayıf. Bütün dünyada opera devlet desteğiyle gelişen bir sanat dalıdır. Türkiye’de de devlet desteğinin yanı sıra özel sektörün de desteğine gereksinim var.




Operanın programlarına bakınca kendi bestecilerimizin eserlerini de fazla göremiyoruz, niçin?
Bunun yanıtı aslında bestecilerde saklı. Opera yazmak demek en az iki yıl çalışmak demek. Operanın çok bileşeni vardır, her besteci opera yazamaz. Besteciye kendisini teşvik edecek bir ortam sunulmalı ki senelerini bu işe verebilsin. Dünya sahnelerinde yüzyıllardır sahnelenen büyük eserler ancak ciddi desteklerle hayat bulabilmiştir. Bizde bestecilerin kendi kendine yazdıkları operalar bile oynanmıyor. Kırılmış hevesler, harcanan emek ve zaman nasıl telafi edilebilir?


Sen Sen Senve yeni albümünüz “Düşlerimin Toprağı”nda kendi müziğimize yönelmeniz, bunlara güzel bir yanıt sanki...
Aslında kendi müziğimize albüm sürecinde yönelmiş değilim. Müziğimizden hiç kopmadım. Bu aileden geliyor. Kulaklarımda olan müzikle, eğitimini aldığım Batı müziği arasındaki farklılığın çok özel bir kazanç olduğunu biliyorum. Çocukluğumda kulaklarıma yerleşen o büyü, o güzellik konservatuvara girdikten sonra da yaşasın istedim.


“Sen Sen Sen” böyle gerçekleşti sanki...
“Sen Sen Sen” geçmişin bir imzası oldu diyebilirim. Şanson, napoliten, lied diyorlar, bizim de türkülerimiz, şarkılarımız var. Çok iyi bestecilerimiz var. Birilerinin bu besteleri söylemesi lazım. Besteler yazıldıklarıyla kalmamalı, kaydedilmeli! Bu düşünceyle “Düşlerimin Toprağı”nda bizim bestecilerimizden eserler seçtik.

Düşlerimin Toprağı'nda İbrahim Yazıcı piyano çalmış, siz söylemişsiniz. Bu sadelik de albümün öne çıkan özelliklerinden. Albümde yer verdiğiniz besteciler ve diğer emeği geçenler kimler?

Eserler piyano-ses için yazıldı, uyarlandı. Başka enstrümanlara zenginleştirmeye kalkışmadık. İbrahim Yazıcı, Muammer Sun, Yalçın Tura, Babür Tongur, Cem İdiz, Turgay Erdener, Selman Ada, Gökhan Somel, Hasan Uçarsu bestelerini çalıp söyledik. İbrahim Yazıcı piyano çalmanın dışında da her şeye çok emek verdi. Turgay Erdener hep yanımdaydı. Erkin Onay kayıtlarımızı yaptı, Mezzosoprano Ferda Yetişer yorumuyla katkıda bulundu. Kalan Müzik projeye sahip çıktı.

 “Ada Sahilleri”ni özellikle seçmişsiniz değil mi?
Evet söylemek istedim. Bu şarkıyı çocukken kuzenlerimle beraber çok söylerdik. Annem de çok severdi. Bazen bazı şarkılara aşk duyuyorsun. Şarkının 1918 yorumlarını dinledim. Yunanca, Bulgarca Arapça, Osmanlı topraklarında söylendiği dillerde. Bir özgürlük şarkısı olduğunu öğrendim.

Fasıllardan bildiğimiz o neşeli halden oldukça farklı yorumlamışsınız...
Ben her zaman şarkıyı bana hissettirdiği gibi söylerim. Çok hüzünlü. Gidip de gelmeyen bir sevgiliyi anlatıyor. Ama bizim topraklarda hüzün neşeyle aşılır. “Acıyı bal eyleriz.” Şarkının neşeli halini de yadırgamamalı. Neşet Ertaş’ınVay Vay Dünya”sının sözlerine bak, bir de çalınışına bak!

Ne güzel bir saptama! Son olarak yeni projelerinizi sorsam?
20 Mayıs 2012’de, saat 20.00’de, “Selva Erdener&Turkuvaz Quartet” olarak Devlet Resim Heykel Müzesi Operet Sahnesi’nde konser vereceğiz. Bir aksilik olmazsa haziran sonu da yeni albüm için kayda gireceğiz. Yurtdışında Türkiye’den bir soprano olarak en büyük hedeflerimden biri şarkılarımızı oralarda da dinletmek, müziğimizi tanıtmak...



Fotoğraf: Onur ÖZMEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder