Güvenç Dağüstün: “İki tür müzik vardır: iyi
müzik ve kötü müzik” tanımına tamamen katılıyorum”.
Güvenç Dağüstün
Ankara Devlet Operasının en genç sanatçısıydı. Kariyerini Viyana’da
sürdürdü. Carl Orff’un Carmina Burana eserinde hem bariton hem kontrtenor
soloları seslendirerek bir ilke imza atan sanatçı Türkiye’de çeşitli operaların
yanı sıra Fazıl Say’ın Nazım adlı eserinde de rol alarak büyük
beğeni topladı. Şimdi ilk solo albümü Evde Yoklar ile karşımızda. Albüme
adını veren şiir, Sivas’ta öldürülen şair Metin Altıok’a ait.
Albümün adıyla başlayalım. Nasıl karar verdiniz “Evde Yoklar” olmasına?
“Evde
Yoklar” Metin Altıok’un çok sevdiğim bir şiiri. Cihan Sezer bu şiiri besteledi
ve albümde yer aldı. Daha sonra bu eserin adını albümün başlığına taşımayı
düşündüm. Değerli dostum, Altıok’un kızı Zeynep’e
(Altıok Akatlı) de danıştım ve birlikte karar verdik Hatta Zeynep albümün bir
nevi isim annesidir diyebiliriz.
“Ne zaman bir dosta gitsem evde
yoklar”... Bu güzel şiir bundan böyle müziğiyle de zihnimizde yer edecek...
Albümde iyi besteler, sağlam
düzenlemeler ve iyi müzisyenler yer almış. Bu özen müziğe bakışınızı ortaya
koysa da soralım... Kendi müziğini nasıl tanımlar Güvenç Dağüstün?
Kendi
müziğim derken bir şeyin altını çizelim. Şu ana kadar çok az beste
yapabildim. Albümde de sözü ve müziği bana ait olan tek bir şarkı
var. Bir de Rimsky-Korsakov’un
Şehrazat’ından iki tema üzerine yazdığım söz var. Dolayısıyla yorumcu yanımdan
konuşmak daha doğru. Louis Armstrong’un
“İki tür müzik vardır; iyi müzik ve kötü müzik” tanımına tamamen katılıyorum.
Dinlediğim ve yaptığım müzikte de bu motto yol gösteriyor bana. Çok farklı
tarzlardan beslenebiliyorum. Umarım ileride “yazma” konusunda da ivme
kazanırım.
Albümde daha önceden bildiğimiz Gel
Ey Seher, Kimse Bilmez gibi şarkılara da yer vermişsiniz. Nasıl
seçtiniz bu şarkıları? Bir de eser sahipleri yorumunuzu, yeni düzenlemeleri nasıl
buldular?
“Gel Ey Seher” eski Azerbaycan
Kültür Bakanı Polat Bülbüloğlu’nun
1969 yılında yazdığı bir eser. Ben bu şarkıyı yıllardır söylerim ve çok
seviyorum. Polat Bey ile birkaç yıl önce gittiğim bir Moskova turnesinde
tanıştım. Fazıl Say’ın Nazım
Oratoryosu’nda beni canlı izlemişti böylece. Bu şarkıyı seslendirmek için de izin
almıştım. Yıllar sonra albümde yerini aldı. “Kimse Bilmez” ise Mehmet Güreli’nin çok sevdiğim bir
bestesi. Ömer Hayyam’ın dizeleri.
Çokça söylendi aslında ama ben yine de bu şarkıdan vazgeçemedim. Her iki
değerli sanatçıdan da güzel övgüler aldım.
Babanız Yusuf Dağüstün’le
yaptığınız düet de çok etkileyici: “Bin Cefalar Etsen Almam Üstüme”.
Yeteneğiniz babanızdan miras diyebiliriz sanırım.
Babamın
1977 yılında yaptığı bir plak var. Bu türküyü de o plakta
seslendirmiş. Cihan Sezer bu
kaydı aldı elden geçirdi. Üzerine çok güzel öğeler ekledi. Bunlardan
biri de balaban solosunu çalan Azeri sanatçı Alihan Samedov. Daha sonra ben girdim stüdyoya. Böylece 1999
yılında kaybettiğim babamla düet yapmış oldum. Bunun hissettirdiklerinin tarifi
zor. Cihan’a büyük teşekkür borçluyum.
Bu saydıklarımız dışında ise altı yeni şarkı var. “Sevdanın Yolları”nın
klibinde bir araya gelen tanıdık yüzler izleyenler için hoş bir sürpriz olmuş .
Bu arada “Ellerin” adlı
şarkı ise yurtdışında bir albüme
seçilmiş duyduğuma göre?
Evet. Sözü ve müziği Cihan Sezer’e ait bu parça Lola’s World
Records tarafından hazırlanan Made in Turkey Vol.6’da yer acak. Bu şarkıya
aynı zamanda Fransızca sözler yazıldı. Yakında kaydedeceğiz ve Fransa için
bir single olması projemiz var.
Başka projeler de var mı?
Projeden bol ne var! Öncelikle
albümün konserlerine ağırlık vermek istiyorum. Bunun dışında ise Akustikhane
programının yapımcısı ve sunucusu Zafer
Yılmaz ile bir televizyon programı projemiz var. Üzerinde çalışıyoruz. En
heyecan vericisi ise Fazıl Say’ın
bestelemekte olduğu “Sivas 93” adlı operada Behçet Aysan rolünü oynayacak olmam. 2014 yılında izleyicisiyle
buluşacak bu eser.
http://www.guvencdagustun.com.tr
Sevdanın Yolları Klibi için tıklayınız....
Cumhuriyet Ankara, Nisan 2012 (uzun metin)
Fotoğraf: Fırat Erez
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder